“Emisyon Ticaret Sistemine Giden Yolda İzleme, Raporlama ve Doğrulama (İRD) Sisteminin Rolü” Paneli Düzenlendi
Türkiye'nin sürdürülebilir bir geleceğe adım atma yolunda önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirilen Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması ve Doğrulanması (MRV) Kapasite Geliştirme Projesi, düzenlenen etkinlikte kamu kurumları ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Emisyon Ticaret Sistemi'ne (ETS) geçişte kritik bir rol oynayan proje, bilgi paylaşımı ve iş birliği için etkili bir platform sundu.
Program, sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda gerçekleştirildi. Sabah oturumunda açılış konuşmaları ve proje kazanımlarının paylaşımı ön plandaydı. İklim Değişikliği Başkanlığı ve Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) yetkililerinin açılış konuşmaları ile başlayan oturum MRV Projesi kapsamında geçtiğimiz 10 yılda elde edilen kazanımların ve çıktıların sunumu ile devam etti.
"ETS'ye Giden Yolda: MRV'nin Rolü" Paneli Düzenlendi
Öğleden sonraki oturumda düzenlenen panelde, katılımcılar MRV ev ETS sistemleri ile ilgili görüş ve değerlendirmelerini paylaştılar. Panelde, MRV sisteminin ETS'deki kritik rolü, veri güvenliği, sektörlerde beklenen değişiklikler ve sürdürülebilirlik politikaları gibi konular detaylı bir şekilde ele alındı. Düzenlenen panelde yapılan sunumlara yandaki menüden ve buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Başarı Hikayesi: Türkiye ve Almanya İş Birliği
2013 yılında başlayan MRV Kapasite Geliştirme Projesi, Türkiye'nin sera gazı emisyonlarını uluslararası standartlara uygun şekilde izleyip raporlamasına olanak sağlayan bir sistem geliştirme hedefiyle hayata geçirildi. Bugün bu hedef, somut bir başarı hikayesine dönüşmüş durumda ve Türkiye'nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık %50'si, 800’den fazla tesisin izleme planları ve yıllık raporlarıyla proje kapsamında oluşturulmuş olan sistem üzerinden güvenilir şekilde yönetiliyor.
Bu başarı, Uluslararası İklim Girişimi (IKI) kapsamında Türkiye ve Almanya'nın güçlü iş birliğinin bir ürünü olarak öne çıkıyor. Küresel anlamda iklim değişikliği ile mücadelede ve Türkiye'nin sürdürülebilirlik ve 2053 net sıfır yolculuğunda iki ülke işbirliğinin güçlenerek devam etmesi bekleniyor.