COP23: İRD-Türkiye deneyimlerinin sunulması

COP23: İRD-Türkiye deneyimlerinin sunulması

“Türkiye’de İRD: Teoriden Uygulamaya“ başlıklı yan etkinlik, 06-17 Kasım 2017 tarihlerinde Bonn’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP23) çerçevesinde Türk Fuar alanında 14 Kasım’da düzenlendi.

Bu yan etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) tarafından uygulanmakta olan “Türkiye’de Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması ve Doğrulanması (İRD) Konusunda Kapasite Geliştirme Projesi” girişimiyle gerçekleştirmiştir.

“Türkiye’de İRD: Teoriden Uygulamaya“ başlıklı etkinlik, bu projenin uygulanmasında üstesinden gelinen zorluklar ve edinilen deneyimler üzerine odaklanmıştır.

GIZ Türkiye ofisi Enerji ve İklim Projeleri Direktörü Sn. Alexander Haack açılış konuşmasının ardından Türkiye’de İRD sisteminin kurulması hakkında bir sunum yaptı.

Türkiye’de etkin bir İRD sisteminin kurulmasında büyük pay sahibi olan etkenlere, yani özel sektör ile güçlü işbirliği, Almanya ile Türkiye arasındaki verimli bilgi transferi ve bir eğitim merkezi aracılığıyla sürdürülebilir kapasite geliştirme konularına sunumda yer verilmiştir.
Türkiye’deki başarılı İRD uygulaması, bu konu ile ilgilenen ülkelere yol gösterici nitelik taşımaktadır. Buradan yola çıkarak Ukrayna ve Tunus’ta düzenlenecek bilgi paylaşım toplantıları bölgedeki bilgi transferi destekleyecektir.

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMA) Çevre ve İklim Değişikliği Müdürü Sn. Canan Derinöz Gencel, çimento sektöründeki deneyimler hakkında bir sunum yaptı.

Sn. Volkan Orhan Tekin, Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi (Tüpraş), İRD deneyimleri ile ilgili bir sunumla devam etti.

Ardından İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. (İSKEN) Çevre Başmühendisi Sn. Yavuz Sucu, elektrik üretimi sektöründeki İRD deneyimlerini paylaştı.

Son olarak IPM-Mercator araştırmacısı Sn. Doç. Dr. Barış Karapınar, “Türkiye’de piyasa temelli emisyon azaltım mekanizmalarının olası makroekonomik ve istihdam etkileri” adlı çalışmasını sundu. Bu çalışmanın bulguları, enerji yoğun sektörlerin dekarbonize edilmesinde fosil yakıt sektörleri için bazı zorluklar olmasına rağmen, yine de genel bir istihdam avantajı olacağını ortaya koydu.